
Biz Stratejist olarak yapabileceğimizin en iyisini yaparak birlikte çalıştığımız Influencer’lara stratejileri, marka işbirlikleri ve yaratıcı içerik paylaşımları için yardım ediyoruz. Exclusive çalıştığımız Infleuncer’lara ise gerçek bir marka yönetim danışmanlığı veriyoruz. Çok yetenekli ve güçlü Influencer’lar seçerek onlardan da öğreniyor, bu konudaki uzmanlığımızı arttırıyoruz. Birlikte çalıştığımız markalar ve Infleuncer’larla büyürken pazara yeni açılımlar getiriyoruz.
Aşağıdaki yazımız ise çalışmaya çalışırken çalışamadığımız ama yine öğrenme sürecimize katkıda bulunan deneyimlerden yola çıkarak hazırlandı…
Influencer Marketing hakkında Influencer tarafından bilinmesi gereken ana prensipler:
- Marka Yönetimi: Sizinle çalışmak isteyen markalardan değil, kendi markanızdan — sizden — bahsediyoruz. Bir Influencer’ın yapabileceği en büyük hata kendi markasını bir marka gibi yönetmemek ve yaptığı işte bir stratejisi olmamasıdır. Eğer kendinizi bir marka gibi yönetecekseniz gerekliliklerini de yapmalı, Influencer Marketing konusunda uzman bir ajans ile çalışmalısınız. Tarafsız bir benchmark analizi, SWOT analizi, konumlandırmanız ve stratejiniz olmalı.
- Strateji: Konumlandırmanızı doğru yapın, stratejinizi buna göre belirleyin. Bahsettiğimiz strateji ise; içerik stratejisi, kanal stratejisi, iletişim stratejisi ve en önemlisi de iş birliği stratejisini kapsıyor.
- İçerik Üretim ve Yönetimi: Özgün içerikler üretin; unutmayın bu kanal “native advertising” olduğu sürece kıymetli. Kendi içerikleriniz için bir guideline; içerik çizginiz olsun. İçerikten kendiniz memnun değilseniz, takipçileriniz nasıl olsun? Bir içerik üretip her kanalda aynı içeriği paylaşmayın. Bu takipçileriniz açısından da sıkıcı. Bu nedenle Instagram’da paylaştığınız bir içerik Facebook’ta çalışmıyor. Eski bildiğiniz yöntemlerle ilerlemeyin, her kanal başka bir içerik ve yönetim gerektiriyor artık.
- Sosyal medya kanallarının seçimi: Hangi sosyal medya kanallarında olmalısınız konusunda doğru karar verin. Zaman kısıtlı, enerjinizi doğru yönlendirin. Bir bloğunuz varsa bu blog ile bir fark yaratıyor musunuz sorusu başlangıç sorunuz. Hangi sosyal medya kanallarında ne yoğunlukta ve nasıl içerikler paylaşmalısınız üzerinde çalışılması gereken çok önemli diğer bir konu.
- Takipçi, beğeni ve yorum satın alarak, kendi ipinizi kendiniz çekmeyin! Kendinize ve bugüne kadar harcadığınız emeğinize yazık etmeyin. Artık birçok ajans ve marka bunun farkında. Şahane bir görsel ürettiğinizi ve yazınızda bir şey anlattığınızı veya sorduğunuzu düşünün. Beğeni çok yüksek, yorumlar bravo, çok güzel, bayıldım, emojiler şeklinde. Ama takipçilerden ne anlattığınız konu ile ilgili bir yorum gelmiş, ne de soru sorduğunuzu anlayıp cevap veren bir takipçi olmuş. Bu durum çok vahim, çünkü sonuç ne takipçinizin ne de beğeninizin organik olmadığını ortaya koyuyor. Bu ‘Influencer’ siz olmayın!
- 1 Hashtag + Birkaç Influencer: Bu konu marka tarafı için kullandığımız bir başlık, sizin için de marka ve yaklaşımı hakkında iyi bir ipucu. Bu yaklaşımla size gelen marka bu işe yeni başlıyor demektir. Onlara içerik üretebilecek bir ajans ile çalışıyorsanız içiniz rahat olsun, rakiplerinizden sizi farklılaştıracak bir yönünüz daha var demektir.
- Marka İşbirlikleri: Günümüzde sektördeki en büyük problemlerden biri Influencer’ların o markanın kendisi için uzun vadede iyi olup olmadığını düşünmeden, hemen markanın üzerine atlaması. Markalarla çalışmak para kazanmanın en kolay yollarından biri ama yanlış kararlar vermek uzun vadede çok daha büyük zararlara neden olabilir. Burada izleyici sadakati, güvenilirlik ve karar aşaması en büyük etkenlerden bir kaçı. Akıllıca karar vermeli ve seçiminizi yapmalısınız. Şüphesiz ki birçok marka sizinle çalışmak isteyecek ama gerektiği noktalarda hayır demeyi öğrenmelisiniz. Bugün bir fırsatı reddetmek yarın gelebilecek yeni bir marka için yolunuzu açabilir.
- Bütçe: Markalar veya ajanslar sizden bütçe istediği zaman restoran menüsünden yemek sipariş eder gibi bir hissiyata kapılmamalı! Elbette belirli bir standardınız olmalı ama bu Instagram’da bir post fiyatına dönmemeli. Marka ne, proje ne? Bu marka gerçekten hayatınızın ne kadar içinde? Söz konusu marka ile ilgili bir birey ve tüketici olarak deneyiminiz oldu mu? Proje ile nasıl bir sonuç hedefleniyor? Siz yaratıcılığınız ile içeriğe ne kadar katkıda bulunabileceksiniz? Bütün bu parametreler bütçenizi belirleyen kriterler olmalı. Bunları sorgulayarak bütçe oluşturmanız, pazarda güvenilir olmanıza ve profesyonel kararlar alabilmenize yardımcı olur.
- Süreç Yönetimi: Önce proje yapacağınız markayı çok iyi tanıyın. Marka DNA’sını öğrenin, dersinizi çalışın. Markadan veya ajansından bu konuda destek istemekten çekinmeyin. Sizi doğru yönlendirmek onların görevi ve bu ayrıca çok hoşlarına gidecektir. Ekibin bir parçası olun, kendinizden bir şeyler katın, farklı bir değer ortaya çıkartmaya çalışın.
- Sadakat: En değerli kriteriniz olmalı; önce takipçilerinize, sonra da işbirliği yaptığınız markalara. Bu nedenle marka veya ajansı kendileriyle işbirliği yaptığınız dönemde rakip bir marka ile işbirliği yapmama koşulunu size soramamalı bile. Etik olarak bunu yapmamalısınız zaten.
- Profesyonel olun, Algı Yönetiminizi doğru yapın: Yukarıda bahsettiğimiz gibi yapacak o kadar çok işiniz varken, markalar veya rakipleriniz hakkında sadece pozitif söyleyecekleriniz varsa konuşun.
Pazarda bireylere bağlı olarak değişen doğrular ya da yanlışlar var, ama her alanda olduğu gibi belirli etik ve standartlar da var. Bunlara sıkı sarılın, iş ortaklarınıza güvenin ve hep beraber bu hikayenin nasıl güzel büyütülebileceğini görelim.
İtibarı yerinde, güçlü marka kimliği ve sadık hayran kitlesi olan birçok Influencer var. Bu noktada birlikte çalıştığımız bütün Influencer’lara gerçekleştirdiğimiz ve ortaya çıkardığımız güzel sonuçlar için teşekkür etmek istiyoruz. Sektördeki bu deneyimlerimiz sayesinde, ‘Kaliteli Influencer’ uzmanı olduk. Ne yazık ki bazı markalar veya ajanslar bizim kadar şanslı değiller.
#InfluencerPower sizinle olsun….